İran tarihi ve bize yakın kültürü ile Orta Doğu ülkeleri içerisinde en merak uyandıranlardan birisi. Türkiye’nin komşu ülkeleri arasında yer alan tarihi en köklü ülkelerden de birisi ayrıca. İran’ın Orta Doğu coğrafyasında ve Arap Yarımadası’nda yer almasına rağmen etnik kökeni Arap değil Fars’tır. Devletin resmi dili ve ülke vatandaşlarının konuştuğu dil de haliyle Farsçadır. Türk diline de geçmiş yıllarda epey katkısı olmuştur. İran kültürünü kendimize yakın hissetmemize sebep olan birçok faktör vardır. Konuşulan dil, esinlendiğimiz edebi metinler, yeme-içme alışkanlıkları gibi...
İran’ın da tarihi oldukça eskiye dayanır ve ülke turizminin başlıca unsurlarını bu tarihi yapılar oluşturur. Şimdilerde tarihin eski sayfalarında kalmış olsa da İran coğrafyasında hüküm süren Türk Devletleri de olmuştur. İran Orta Doğu’da bulunan bir kültür-sanat cevheridir. Taşıdığı bu potansiyel sayesinde önemini hiçbir zaman kaybetmemiştir. Son zamanlarda turistik açıdan da oldukça popüler hale gelmeye başlamıştır. Bugün çok sayıda Türk ve Avrupalı tarafından ziyaret edilmeye başlanmıştır. Biz de doğunun parlayan yıldızı İran’da mutlaka görmeniz gereken yerler listesini sizler için hazırladık. İran rehberine göz atarken eşsiz bir kültür mirasına tanıklık edeceksiniz. İsfahan, Horasan, Tahran gibi hem edebiyatımızda yer tutmuş hem de tarihimizde önemli olaylara tanıklık etmiş önemli İran kentleri hakkında bilgi sahibi olacaksınız. Şimdi hazırsanız kısa bir İran turuna başlıyoruz.

Eram Bahçesi
Bahçe kültürü genellikle Doğu medeniyetlerinde önemli yerler tutar. İnsan sağlığında psikolojinin önemli olduğu erken yıllarda keşfedilmiştir ve insanların sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için önemli yapılara veya evlere bahçeler kurulmuştur. Bizdeki Osmanlı Saraylarında da bahçenin önemi büyüktür ve hemen hemen her sarayın bahçesi bulunur. Eram Bahçesi de İran’da bulunan bir Pers bahçesidir. Eram bahçeleri 19.yy’da inşa edildi. Bahçeler o kadar güzel inşa edilmişti ki Kral Nasır el-din bu bahçeyi ve yapılan binayı satın aldı. Daha sonradan bahçe Şiraz Üniversitesi’ne bağlı Şiraz Botanik Bahçesi haline dönüştürüldü ve halka açık hizmet vermeye başladı. Eram bahçesi yapıldığı dönem o kadar beğenildi ki adı kuranda adı geçen dört cennet bahçesinden birisi olan Eram olarak tercih edildi. Revak İran mimarisinde sıklıkla kullanılan bir işlemedir ve Eram Bahçesinin binasının ön tarafında da bulunmaktadır. Bina İran masallarında esinlenilerek 7 farklı renkte boyanmıştır. Binanın devasa sütunları ise İran edebiyatının büyük şairlerinden Hafız ve Sadi Şirazi’nin şiirleri ile yazılı levhalarla kaplanmıştır.
Eram Bahçesi şu anda bir Botanik bahçesi olduğu için sayısız bitki ve ağaç barındırıyor. Ayrıca tropikal bitkiler ve meyve ağaçları da bulunuyor. Genellikle her İran gezisinde Eram Bahçesi ziyaret edilir. Bu sebeple en güzel gezilecek zamanı doğanın uyanmaya başladığı bahar aylarıdır.

Pembe Cami
Şiraz’da bulunan ve pembe camii olarak isimlendirilen bu caminin içi ve dışı pembe tonları ile renklendirilmiştir. Camiinin asıl ismi ise Nasırülmülk Camii’dir. Günümüzde hala cami olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda halka açıktır ve turistik gezi amaçlı cami ziyaret edilebilir. Pembe Camii’nin tarihi 19.yy’ın sonlarına dayanır. Camiinin her köşesinde farklı bir işleme bulunur. Zengin İran kültürünün bir yansımasıdır. Camlarda vitray sanatının çok hoş örneklerini görebilirsiniz. Cami iki eyvanlı yani iki kapılı olarak inşa edilmiştir. Cami hem mimari yapısı hem de süslemelerle oldukça dikkat çekicidir. Bu camiinin en çarpıcı özelliği ise diğer camilerin aksine kadınların çarşaf giymek zorunda olmamasıdır. Farsça kıyafet kurallarına uymak hem kadınlar hem erkekler için yeterlidir. Camiinin ayrıca biri doğuda biri de batıda olmak üzere iki adet yeraltı alanı bulunuyor.

Tebriz Çarşısı
Tebriz çarşısı standart bir kapalı çarşı olma özelliğini gösterir. Ancak Orta Doğu’nun ve dünyanın en büyük kapalı çarşılarından birisidir. Her çeşit alışverişin yapıldığı bu tarihi kapalı çarşının mazisi çok eskidir. İpek Yolu üzerinde bulunması sebebiyle yüzyıllardır zengin ticaret yollarından birisi olma özelliği kaybolmamıştır. Tebriz Çarşısının zenginliğini bugün de sürdürmeye devam ediyor. Çarşı içerisinde bulunan dükkanların hemen hepsinin dolu olduğunu göreceksiniz. İran tarih boyunca halıları ile dünyaya sesini duyurmuştur. Her çeşit İran halısı Tebriz Çarşısı’nda bulabilirsiniz. Tebriz çarşısı şehir merkezine ve Tebriz’de bulunan otellere yakındır. Kolayca ulaşım sağlayabilirsiniz. Tebriz çarşısında her çeşit özellikle kuru yiyecekleri bulabilirsiniz. Kendinize ve yakınlarınıza İran Tebriz Çarşısından hediyeler getirebilirsiniz.
Tebriz çarşısı müşterilerine zengin alışveriş olanağının haricinde mimari yapısıyla da bir görsel şölen sunmayı ihmal etmiyor. Dükkanların girişlerinde bulunan zengin süslemeler ve çarşının tavanını oluşturan kubbeli yapı girenlerin dikkatini hemen çekiyor. Devasa boyutlarda olan bu çarşının içerisine girdikten sonra aman kaybolmamaya özen gösterin. Kendinizi bir film setinin içerisindeki labirentte bulabilirsiniz bizden söylemesi!

Ali Kapu
Ali Qapu Sarayı Safevi Hanedanlığı için inşa edilmiş İran’ın en yüksek yapılı gökdelenlerinden birisidir. İsfahan’da bulunan saray İran tarihi açısından önemlidir. Saray bugün UNESCO koruması altındadır. İran Safevi Hanedanlığı’nın gücünü göstermek amacıyla inşa edilmiştir. Yalnızca Saraya ulaşmak için bile 114 basamaklı merdiveni tırmanmak zorundasınız. Sarayın içerisinde Pers mimarisinin özelliklerine rastlamak mümkündür. Sarayın en üst katında bir Müzik Salonu bulunur ve kraliyet müzisyenleri sanatlarını burada icra ederler.
Ali kelimesinin Farsça karşılığı Aali’dir ve büyük anlamına gelir. Ali Qapu’nun manası ise Ali’nin Kapısı’dır. Ali Kapu Sarayı Kaçar Hükümdarlığı döneminde tahrip edilmiştir. Sarayın yapısı ve içerisinde bulunan tarihi eserler, tablolar, mozaikler yok edilmiştir. Saray 1954 yılında restore edilmiştir. Sarayın ilk yapısında çiçek, kuş ve hayvan figürleri kullanılarak doğa sarayın içerisine yansıtılmıştır. Sarayın yılları boyunca uğradığı tahribattan kurtarılan kısımdan bugün bu bilgilere ulaşabiliyoruz. Günümüzde ziyaretçilere açık olsa da tahrip edilen bazı kısımları kapalı olarak tutulmaktadır.

Vank Kilisesi
İsfahan’da bulunan bu kilisede Ermeni etkileri görülür. Vank kelimesi Farsça ’ya Ermenice ’den girmiştir ve Manastır anlamında kullanılır. Vank kilisesi İran içerisinde Aziz Kız kardeşler Kilisesi olarak da bilinir. Bu kilisenin inşasında da Safevi Hanedanlığının desteği bulunmaktadır. Bu kilisede Batı kiliselerinde bulunan genel özellikler görülür. Kilisenin iç mimarisinde fresklere yani duvar resimlerine ağırlık verilmiştir. Dünyanın yaratılışına dair İncil’de anlatılan hikâye resmedilmiştir. Ermeni sanatına ait melek başı görüntüleri de kilise içerisinde görülüyor. Kilisenin giriş kısmındaki tavanda ise çiçek desenleri ile İran minyatürüne ait esintiler görülmektedir.
Kilisenin dış mimarisi ise içeriye göre daha sadedir. Sarayın bir bölümünde bulunan Vank müzesinde ise bir İncil koleksiyonu bulunuyor. İçerisinde 10.yy’dan kalma İncillerin bulunduğu söyleniyor.

Zaman müzesi
Zaman müzesi Tahran’da bulunur. Kaçar Hanedanına ait yapılardan bir tanesidir. Avrupa ülkelerinden toplanıp getirilen çok farklı saatlerin sergilendiği bir müzedir. Aklınıza gelebilecek her türlü saatin sergilendiği bir müzedir. Tahran zaman müzesinde saatleri görmeye bahçeden itibaren başlıyorsunuz. Sarkaçlı saatler, kum saatleri gibi birkaç farklı saat türü bahçede sergileniyor.
Bina ise iki katlı olarak inşa edilmiş. İlk katında ve ikinci katında farklı saatler sergileniyor. Birinci katta mekanik saatlerin 20.yy’a kadar olan gelişimi gösterilmek istenmiş. Saat sanatında zaman içinde yaşanan değişmeler ve gelişmeler bu katta ziyaretçilere gösteriliyor. Masaüstü ve duvar monteli saatleri bu katta görebilirsiniz. Ayrıca ilk katta bulunan saatlerin bazıları Yunan tanrı ve tanrıçalarını tasvir ederken bazıları ise İran’ın ilk şahı olan Rıza Şah’ı tasvir etmektedir.
İkinci katta ise İran tarihinde yer almış ünlü şahsiyetlerin kişisel ve cep saatleri ile orduya ait ve savaş zamanlarında kullanılan saatler yer almaktadır.
Müze içinde İsfahani odası denilen bir salon bulunmaktadır. Bu odanın tavanında İran halısının desenlerini varak tonlarında görebilirsiniz. Ayrıca oda içerisinde dem, Havva ve Kabil ile Habil’e ait alçı tabloları görebilirsiniz.
İran mutfağına dair
İran mutfağına genel bir bakış atarsak bizim geleneksel Osmanlı Saray mutfağımızın izlerini görmek mümkün. İran mutfağının ana temasını kırmızı et, pirinç ve safran oluşturuyor. Hem özel davetlerde hem de günlük yemeklerde kırmızı etin yeri ayrıdır. İran mutfağında temel birkaç malzeme olsa da yemeklerin yüzlerce çeşidi mevcuttur. İran toprakları eskiden beri farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve her gelen medeniyet kendi mutfağından izler bırakmıştır. İran’da yalnızca bizdeki Osmanlı Saray mutfağından izler bulunmaz. Bunun yanı sıra Rusların, Yunanlıların ve Hintlerin yemek kültürünün etkileri görülür. Özellikle baharatlar konusunda Hint kültürünün etkisi çoktur. İran’da baharat kullanımı oldukça yaygındır. En yaygın baharat ise safrandır. Safranlı pilav İran mutfağının sembol yemeklerindendir.
İran mutfağında çok farklı medeniyetlerin izleri bulunduğu için yemek seçeneği çok çeşitlidir. Hem lezzetli hem de sıra dışı tatların bulunduğu bir yemek kültürüne sahiptir. Tatlı ve ekşinin bir arada kullanıldığı et yemekleri ve kebaplar yaygın olarak yenen yemeklerdendir. İran’da her yemeğin yanında pirinç pilavı servis edilir. Batı mutfağına hâkim olan makarna gibi alternatif tahıl ürünleri İran’da tercih edilmez. Yemekler genellikle güveçte pişirilir.
İran’da kebabın haricinde baklagillerde etle birlikte pişirilir. Kuru fasulye nohut gibi ürünler genellikle etle birlikte pişirilir. İster sulu yemek ister çorba olsun farklı tatlar bir arada kullanılır.

İran mutfağına ait ilginç bir özellik de çorbaların kaşık kullanılmadan direkt olarak kâseden içilmesidir. İran geziniz sırasında çok değişik bir lokal kültür ile karşılaşacağınızdan emin olun. Ancak bu farklı kültürler bakış açınıza farklı perspektifler kazandıracak bundan da eminiz.
İran mutfağında da bizim yemek kültürümüze benzer olarak ekmek ve lavaş gibi ürünler çoğunlukla tüketilir. Tatlı konusunda da çok bir farklılık yoktur. Baklava, helva gibi tatlılarımızı İran’da bulunduğunuz süre boyunca dilediğiniz kadar yiyebilirsiniz. Bilhassa baklava özel günlerde sundukları tatlılardan birisidir.
Chelo Kebabı
Chelo İran’ın popüler kebaplarından birisidir. Bu kebap İran’ın ulusal yemeklerinden birisidir. Beyaz pilavla birlikte servis edilir. Kebap pilav ve yanında küçük bir salata ile süslenen tabağın keyfini çıkarabilirsiniz.
Safranlı Pilav
Safran İran’da en çok kullanılan baharattır. Hemen her yemeğin içine safran koyarlar. Ancak safranlı pilav da İran’ın geleneksek yemeklerinden kabul edilir. İran’a gittiyseniz mutlaka safranlı pilav denemelisiniz.
Abgoosht
Bu yemek İran’a ait güveç yemeklerinden birisidir. Ana malzemeler ise kuzu eti ve nohuttur. Sulu olarak yenir. Ancak yemeği çeşitlendirmek amacıyla içerisine fasulye, patates, domates, soğan gibi ekstra malzemeler de konur. Bu yemek bazen de sulu bir çorba olarak yapılır.
İran’da kadınlar için gezmenin şartları
İran’da yaşanan İslam Devrimi’nden sonra biliyorsunuz ki yeni yönetimle birlikte ülke yönetimine çok sıkı kurallar getirildi. Özellikle kadınlar için getirilen tesettür yasağı sıkı denetim altında. Ancak bu durum şehirden şehre farklılık göstermekte. Turistler için biraz daha esneklik bulunsa da ülkede bulunan tüm kadınların başörtüsüyle gezmesi şart. Yani turist olarak bile gitseniz eğer kadınsanız baş örtüsü takmak zorundasınız. Baş örtüsü takma kuralı ise her zaman her yerde geçerli. Hangi aktiviteyi gerçekleştirirseniz gerçekleştirin baş örtünüzü çıkarmanız yasak. Ancak baş örtüsü kuralı kara çarşafı veya burkayı zorunlu kılmıyor. Burka ise Afganistan’da Taliban yönetiminin kadınları zorunlu kıldığı tesettür giysisinin adı. Baş örtüsü ile saçların tamamen kapanması gerekmiyor.
Yerli ve yabancı kadınların çoğu eşarbını yarı açık şekilde bağlıyor. Ülkede var olan bu eşarp zorunluluğu kontrolünü ise toplu alanlarda görev yapan Ahlak polisleri yapıyor.
İran gezi rehberimizi okudunuz. Gezmek için rotayı özgürce çizebilirsiniz. Gezilecek yerler elbette burada yer alanlarla sınırlı değil. Siz de kendinize göre farklı bir rota oluşturup dilediğiniz gibi bir İran turu düzenleyebilirsiniz. İran mutfağının bize çok uzak olmadığını da görmüş oldunuz. Gezi boyunca aş kalır mıyım soru işaretinden sizi kurtardık. O halde biz sizin için İran’ı tanıttık. Bundan sonra sıra sizde. Haydi bir sonraki rota İran’a. Bir başka yazıda görüşmek dileğiyle.